Bion-X nasıl çalışır
Rahatsızlık vücudun olumsuz çevresel koşullara verdiği bir adaptasyon tepkisidir. Çevresel koşullar yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinseldir de. Hastalık, sıcak havada aşırı terleme ya da olumsuz faktörlerin etkisi altında fiziksel efor sarf etme (neredeyse tekrar tekrar yaşanan stresli, çatışmalı durumlar) ile aynı adaptasyon tepkisidir. Cihazlarımızın sağladı üstün teknoloji “çatışma-hastalık-stres” kısır döngüsünden çıkmanızı sağlıyor.
Bion-X teknolojilerinin vücut yapısının üç seviyesi üzerindeki etkisi: Hücresel ritimler şeklinde hücresel düzeyde; hücreler arası ve hücre içi su şeklinde moleküler düzeyde; beyin ritimleri şeklinde işlevsel düzeyde. Her üç etki düzeyi de birbiriyle eşzamanlıdır.
Hücre organelleri üzerindeki etki
Hücrenin yaşamsal aktivitesinde en önemli görev plazma zarına ve hücre organellerinin zarına düşmektedir. Bu zarlar, hücrelerin ve organellerin sınırlandırılması ve izole edilmesinden, ayrıca hem metabolitlerin ve inorganik iyonların konsantrasyonlarındaki farkın hem de organeller, sitoplazma ve dış ortam arasındaki diğer fizyolojik parametrelerin korunmasından sorumludurlar. Biyolojik zarlar, metabolitlerin ve iyonların taşınmasını; hücre dışı sinyallerin algılanmasını ve bunlara yanıt verilmesini; hücreler arası temasları ve sinyallerin başlatılmasını; hücrelerin ve organellerin şeklinin korunmasını; motor aktivitenin uygulanmasını; biyosentezi, biyoenerjetik ve diğer birçok süreci kontrol eder. Cihaz tarafından üretilen elektromanyetik alan, hücre zarlarının yüzeyinde akustik titreşimler oluşturarak hücresel metabolizma süreçlerinin normalleşmesini sağlar. Aynı süreçte hücrelerdeki işlevsel ve morfolojik bozukluklar da onarılır.
Suyun yapısı üzerindeki tesir
Ne kadar tuhaf görünse de, su gibi basit ve dünya üzerinde yaygın olarak bulunan bir madde hâlâ üzerinde yeterince çalışılmamış bir sistemdir. Araştırmanın karmaşıklığı, suyun kendi yapısının yüksek dinamizminden kaynaklanmaktadır: Çift kutuplu moleküller çok hızlı ve kolay bir şekilde birbirine bağlanır ama bunlar güçlü bağlar gibi görünse de aslında hemen parçalanır veya birbirlerine dönüşürler. Ayrıca başka faktörler de su moleküllerini etkilemektedir. Bion-X tarafından üretilen elektromanyetik ışınımın tesirine maruz kalmanın bu etkiyi tetiklediğini tespit ettik. Böyle bir sıvıda çeşitli faktörlerin akış hızı artar, emilim artar ve çözünenler daha hızlı kristalleşir. Yapılandırılmış suyun insan vücudu üzerindeki faydalı etkisi, hücre zarlarının “canlı” suyu daha iyi emmesi ile açıklanmaktadır. Bunun nedeni, yapılandırılmış sıvının yüksek düzeyde yapılandırılmış bir organel olarak hücre zarının yapısıyla benzeşmesidir.
Beyin ritimleriyle eşzamanlama
Nöron gruplarındaki uyarıcı ve baskılayıcı potansiyellerin değişimi, ya da diğer bir deyişle dalgalar veya ritimler, birkaç türe ayrılırlar. Temel: Alfa dalgası (8 – 13 hz), beta dalgası (13 – 40 hz), delta dalgası (0,5 – 4 hz), teta dalgası (4 – 8 hz), gama dalgası (30 – 100 hz). Beynin elektrik potansiyellerinin daha yavaş frekansları da kaydedilmiştir ve bunlar birkaç saat ila gün aralığında olabilmektedirler. Bu grupların her biri özel bir korteks aktivitesi türünü temsil eder ve nörofizyologlar (beynin özellikle elektriksel faaliyetini inceleyen nöroloji uzmanları) tarafından anksiyete, sakinlik, rüya görme veya uyku hâli gibi bilinç durumlarıyla ilişkilendirilir. Aynı zamanda, farklı ritimlerin birleşik faaliyetleri ve bunların gerçekleştiği bölgeler de kaydedilir. Günümüzde, (zehirlenme, yanık yaraları ve diğer yaralar haricindeki) çoğu hastalığın nedeninin –sadece korteksi değil, aynı zamanda daha eski beyin yapılarını da etkileyen– büyük bir nöron grubunun patolojik olarak artmış uyarım (hppv) üretmesi olduğu bilinmektedir. Hpuv’un konumlanma yerine bağlı olarak, beynin bu bölgesiyle ilişkili vücut dokularında işlevsel ve organik sapmalar meydana gelir. Kendi araştırmalarımız sırasında, insan beynindeki nöronların elektromanyetik aktivitesini 1,5 ila 18 ghz aralığında kaydettik. Beyin dalgaları tarafından stokastik olarak (gürültü benzeri) düzenlenen ve hücrelerdeki metabolik süreçlerle eşzamanlanan bu Bion-X aralığında üretilen ışınımlar, vücuda gerekli dalgaları nazikçe (doğal olana benzer şekilde) yüklememize, beyindeki hastalıklı odakları yeniden inşa etmemize ve vücudu hastalıklı durumdan kurtarmamıza olanak tanımaktadır.