Fotonsal kristal teknolojisi
Bion-X fotonsal kristaller nedir ve vücudu nasıl etkiler?
İnsan vücudunda yaşam enerjisinin (Çi) aktığı, meridyen adı verilen enerji kanalları bulunmaktadır. Eski uygarlıklar bu enerji bedenine dair derin bir sezgisel anlayışa sahiptiler ve bunları dengelemenin mükemmel sağlık için gerekli olduğunun farkındaydılar. Vücudu çevreleyen gelişmiş enerji hatlarından oluşan ağ boyunca akan yaşam gücü veya Çi iki tür güçten oluşur: Yin ve Yang. Hastalığın bu kanallardaki enerji akışının önünde bir engel oluşturduğuna inanılmaktadır. Araştırmacılar yakın zamanda meridyenlerin fiziksel olarak var olduğunu göstermiştir.
Meridyen nedir?
Bedenimiz bir başka enerji alanının içine gömülü bir enerji alanıdır. Vücudumuzun elektromanyetik yapısı MRI, EEG, EKG tarayıcıları gibi ileri teknolojiler kullanılarak bilimsel olarak ölçülmüştür.
“Seul Ulusal Üniversitesi’ndeki bilim insanları kısa bir süre önce ‘yenilikçi sistem’ olarak adlandırdıkları bu meridyenlerin varlığını doğruladılar. Kan damarlarının içinde ve dışında, kan ve lenf damarlarının yüzeyinde ve deri altında yeni tübüler [tüp şeklinde] yapıların ortaya çıktığını gösterdiler. Çalışma sırasında, akupunktur noktalarına meridyenleri renklendirebilen ve ince çizgileri görmelerini sağlayan özel bir renklendirici boya uyguladılar. Meridyenlerin bulunmadığı akupunktur dışı noktalarda renk görünmedi. Araştırmacılar meridyen çizgilerinin deri ile sınırlı olmadığını, sıvının aktığı belirli bir kanal sistemi olduğunu buldular. Bu sıvı daha sonra kök hücreler oluşturmak üzere birleşmekteydi.” Ayrıca, Journal of Electronic Spectroscopy and Related Phenomena‘da yayınlanan bir başka çalışmada, araştırmacılar hem akupunktur noktalarının hem de akupunktur noktası olmayan noktaların kontrastlı bilgisayarlı tomografisini çektiler: “Bilgisayarlı tomografi, akupunktur noktası olmayan noktalarınkiler ile akupunktur noktalarının anatomik yapıları arasında belirgin farklılıklar olduğunu ortaya koymuştur.” Amerika Birleşik Devletleri’nden araştırmacılar, insan vücudunda daha önce bilinmeyen bir ‘organın’ varlığını duyurdular; bu organ, bağ dokusundaki mikroskobik kanallardan oluşan bir ağ… keşfedilen yapı tüm vücut sıvısının yüzde 20′ sine kadarını içeriyor. Kanal ağı vücudun her yerinde mevcut. Vücudun derinliklerinde kanal yoğunluğunun arttığı bölgeler meridyenleri oluşturmakta. Meridyenlerin ve kanal gruplarının deri altı dokulara çıkışı BAP ve projeksiyon alanlarını oluşturur.
Bu kanalların/meridyenlerin frekans aralıkları mikrodalga ve EHF (AŞIRI YÜKSEK FREKANSLI) elektromanyetik dalgalar bandında yer almaktadır. Kaynağı vücuttaki biyokimyasal ve diğer süreçler olan, söz konusu aralıklardaki EM (ELEKTRO MANYETİK) sinyalleri, kanalların yapısı içinde birkaç metrelik bir mesafe boyunca neredeyse zayıflama olmaksızın yayılabilir. Bu kanalların tıkanması, içlerindeki enerjinin durgunlaşması tüm hastalıkların temel nedenidir.
Bion-X fotonsal kristaller meridyenleri nasıl açar?
Kanalların uç noktalarından yansıma, kaynağı EM sinyalleri olan bu süreçlerin rezonansının katlanarak artmasını (desteklenmesini) mümkün kılar. Tedaviyi gerçekleştirmek için rezonatörler ve reflektörler (Bion-X fotonsal kristaller) kurmak suretiyle kanalların uç kısımlarından (BAP) gelen yansımayı etkileme ve özelliklerini değiştirme kapasitesi sayesinde pompalama derecesini manipüle edebilir ve bazen de pompalama aralıklarını değiştirerek sistemin ve süreçlerin özelliklerini etkileyebilirsiniz. BION-X fotonsal kristalleri, özel metal alaşımlar ve yalıtkan malzemelerden yapılmış karmaşık ve çok katmanlı hacimsel bir yapıdır. BION-X, arka plan mikrodalga (microwave) ışınımını, bir yandan su içeren yapıların biyolojik etkinlik aralığında bir frekansa, diğer yandan ise biyolojik nesneler ve insanlar üzerinde yararlı bir etkiye sahip olan sağa dönüşlü dairesel kutuplanmaya sahip bir kütlesel elektromanyetik alana dönüştüren, güvenilir bir mikrodalga (microwave) dönüştürücüsüdür.
Meridyenler ile sağlık arasındaki bağlantısallık
İnsan vücudu için en önemli özellik dengedir. Sağlığın ve dengeli bir yaşam tarzının sürdürülebilmesi için dengeli bir enerji akışı şarttır.
Çin tıbbının 24 dilimlik biyolojik saati, Çi’nin (yaşam gücü) organ sisteminden geçişi için 12 adet 2 saatlik aralığa bölünmüştür. Çin tıbbı uygulayıcıları hastalıktan sorumlu organı belirlemek için Organ ve Vücut saatini kullanırlar. Örneğin, her sabah 3-5 arasında uyanıyorsanız, sizi rahatsız eden gizli bir kederiniz veya üzüntünüz olabilir ya da bir akciğer rahatsızlığınız olabilir. Öfke veya kızgınlık duyguları ortaya çıkarsa, bunları en güçlü şekilde Karaciğer meridyeninin saati olan sabah 1-3 arasında hissedebilirsiniz veya günün sonunda sırt ağrınız varsa, korku dolu duygularınızı bastırıyor olabilirsiniz, hatta belki de böbrek sorunlarınız olabilir.
Beden-Enerji saati, beden boyunca enerjinin gelgitleri ve akışı kavramı üzerine kurulmuştur. Çi, 24 saatlik bir süre boyunca (bkz. aşağıdaki şema) iki saatlik aralıklarla organ sistemlerinden akar. Uyku sırasında vücudu yeniden inşa etmek için içe doğru çekilir. Bu aşama, karaciğerin kanı temizlediği ve Cinaruzu hareketinin temelini oluşturan işlevlerin çoğunu tekrar yerine getirdiği gece 1 ile 3 arasında sona erer.
Karaciğer fonksiyonunun zirveye ulaşmasından sonraki -gece 3’ten itibaren- 12 saatlik aralıkta günlük faaliyetler, sindirim ve boşaltımla ilgili organlarda -akciğerler, kalın bağırsak, mide-pankreas, kalp, ince bağırsak- enerji döngüsü başlar. Gün ortasına gelindiğinde, sistemin toparlanması ve bakımıyla ilişkili iç organları desteklemek için enerji tekrar içe doğru hareket eder. Amaç; sıvıları ve ısıyı hareket ettirmek, perikard (dolaşım), üçlü ısıtıcı (su işlevini ve ısısını koordine eder), mesane-böbrekler ve karaciğer ile filtre etmek ve temizlemektir.
Sabah 5:00 ile 7:00 arası bağırsakların zamanıdır, bu nedenle dışkılamak ve bir gün önce alınan toksinleri atmak için ideal aralıktır. Bu aynı zamanda vücudunuzu yıkamak ve saçınızı taramak için de mükemmel bir zamandır. Saçınızı fırçalamanın zihninizdeki enerjiyi temizlemeye yardımcı olduğuna inanılır. Bu süre zarfında korunma duyguları veya sıkışıp kalmışlık hissi ortaya çıkabilir.
7:00-9:00 arası mide zamanıdır, bu nedenle sindirim ve emilimi optimize etmek için günün en büyük öğününü burada yemek önemlidir. Besin değeri yüksek sıcak yemekleri yemek için en iyi öğün sabah kahvaltısıdır. Bu sırada ortaya çıkabilecek duygular arasında tiksinti veya umutsuzluk yer alır.
9:00-11:00 arası pankreas ve dalak zamanıdır; burada yiyecekleri sindirmeye yardımcı olmak ve önümüzdeki gün için enerji açığa çıkarmak üzere enzimler salgılanır. Bu, antrenman yapmak ve çalışmak için mükemmel bir zamandır. Günün en zor işlerini bu saatte yapın. Düşük özgüven gibi duygular bu süre zarfında hissedilebilir.
11:00-13:00 arası, size enerji ve beslenme sağlamak için vücuda besin pompalayan kalbin zamanıdır. Bu aynı zamanda öğle yemeği yemek için de iyi bir zamandır ve hafif yemekler tavsiye edilir. Ayrıca bu süre zarfında bir saat kestirmeniz veya bir fincan çay içmeniz önerilir. Bu süre zarfında aşırı sevinç veya üzüntü duyguları da ortaya çıkabilir.
13:00-15:00, daha önce yenen yiyeceklerin sindiriminin ve özümsenmesinin tamamlandığı ince bağırsak zamanıdır. Bu aynı zamanda günlük aktiviteler veya egzersiz için de iyi bir zamandır. Bazen bu saatte bilinçaltımızda savunmasız düşünceler veya terk edilme duyguları oluşur.
15:00-17:00, metabolik atıkların böbrek yarafından süzülme sistemine girdiği mesane zamanıdır. Bu aralık, ders çalışmak veya zorlu işler yapmak için mükemmeldir. Detoksifikasyon sürecini hızlandırmak için bol suyun yanı sıra bir fincan çay daha içilmesi önerilir. Bu süre zarfında sinirlilik veya utangaçlık duyguları da ortaya çıkabilir.
17:00-19:00 saatleri, kanın süzüldüğü ve böbreklerin doğru kimyasal dengeyi korumak için çalıştığı böbrek zamanıdır. Bu saatler yemek yemek ve yürüyüş yapmak, masaj ya da esneme hareketleriyle kan dolaşımınızı canlandırmak için mükemmel bir zamandır. Bilinçaltındaki korku veya dehşet düşünceleri de bu saatlerde hareketlenebilir.
19:00-21:00 besinlerin kılcal damarlara ve her bir hücreye aktarıldığı dolaşım zamanıdır. Bu aralık okumak için mükemmeldir. Bu süre zarfında zihinsel aktiviteden kaçının. Yine bu saat diliminde, duyguları ifade etmek zor olabilir. Bu zaman dilimi cinsellik ve gebe kalmak için idealdir.
19:00-21:00 vücudun dengesinin düzenlendiği ve enzimlerin yenilendiği endokrin sistem zamanıdır. Vücudun ertesi güne enerji depolayabilmesi için bu saatlerde uyunması önerilir. Paranoya veya kafa karışıklığı duyguları da hissedilebilir.
21:00-23:00 vücudun dengesinin düzenlendiği ve enzimlerin yenilendiği endokrin sistem zamanıdır. Vücudun ertesi gün için enerji depolayabilmesi amacıyla bu süre zarfında uyunması tavsiye edilir. Paranoya veya kafa karışıklığı duyguları da hissedilebilir.
23:00-1:00 arası safra kesesi zamanıdır ve sabah heyecan hissiyle uyanmak için vücudun dinlenmiş olması gerekir. Çin tıbbında bu saat dilimi, yin enerjisinin söndüğü ve yang enerjisinin yükselmeye başladığı aralıktır. Yang enerjisi gün boyunca aktif kalmanıza yardımcı olur ve uyuduğunuzda birikir. Bu saatlerde bilinçaltında bir kızgınlık hissi ortaya çıkabilir.
1:00-3:00 arası vücudun uyuması gereken zamana geçilen saatlerdir. Bu süre zarfında toksinler vücuttan atılır ve taze yeni kan oluşur. Kendinizi bu saatte uyanırken buluyorsanız, çok fazla yang enerjiniz, karaciğer sorunlarınız ya da toksin atma yollarınızda sıkıntılar olabilir. Bu saatler aynı zamanda öfke, hayal kırıklığı ve hiddet zamanlarıdır.
3:00-5:00 arası akciğerlerin zamanıdır ve yine bu saatler bedenin uyuması gereken saatlerdir. Bu saatte uyanırsanız, nefes egzersizleri gibi sinir yatıştırıcı egzersizler önerilir. Bu süre zarfında, akciğerlerin vücuda oksijen takviyesi yapabilmesi için vücut da sıcak tutulmalıdır. Akciğerler ayrıca keder ve üzüntü duygularıyla da ilişkilidir.
Her organın günlük bir onarım-bakım programı olduğunu anlamak size daha iyi bir sağlık ve esenlik için kendinizi nasıl iyileştireceğinizi öğrenme fırsatı verir. Ayrıca hangi organ sisteminin ya da duygunun güçlendirilmesi gerektiğini belirlemenizi sağlar. Semptomlarınızı ve vücudunuzun verdiği sinyalleri her zaman bir rehber olarak kullanın. Örneğin, akşam 5 ile 7 arasında uykulu hissetmek gibi, yukarıdaki belirtilen bir durumu kendinizde gözlemliyorsanız, bu meridyeni güçlendirmek için neler yapabileceğinizi keşfetmekten çekinmeyin.