Enerji meridyenleri
İnsan enerji meridyenleri (Çin meridyenleri), insan enerji kanallarından oluşan bir sistemdir. Çin tıbbının anlayışına göre, meridyenler insanın iç organları ve sistemleriyle bağlantılıdır. Meridyen, akupunkturdaki temel kavramlardan biridir.
Antik Çin’de meridyenler
Antik Çin’de, canlı bir insanın vücudundaki Çi (Qi) enerjisi dolaşım alanına meridyen denirdi. Evrenin evrensel bir maddesi olan Çi’nin yaşayan insan bedenini doldurduğuna, kan dolaşımıyla ilişkili olduğuna ve kişinin “psişik kalbi” olduğuna inanılırdı.
Eski zamanlarda, Çinli doktorlar yorgunluk, kötü ruh hâli ve hastalıkların Çi enerjisinin hareket ettiği enerji meridyenlerindeki denge eksikliğiyle ilişkili olduğuna inanıyorlardı. Hastaya tam bir canlılık kazandırmak için, kişinin enerji kanallarıyla çalışarak dengeyi yeniden kurdular.
Meridyen sistemine genel bir bakış
İnsan vücudundaki meridyenler genellikle karmaşık bir seyre sahiptir. Meridyen sistemi doktrini 8. ve 9. yüzyıllarda Çin’de oluşturulmuştur.
14 hattan oluşan ve üzerlerinde 670 nokta bulunan meridyen yolları kollar, bacaklar, ayak, avuç içi, sırt, baş ve yüz üzerinde yer almaktadırlar. Çinli doktorlar insanı ruhsal, ahlaki ve fiziksel etkilerle birleşmiş, makro kozmostan ayrılması mümkün olmayan bir mikro kozmos olarak görüyorlardı.
Doğa felsefesine dayanan eski Çin tıbbı, evrenin başlıca temelini ağaç, ateş, toprak, su ve metal olmak üzere beş element şeklinde kendini gösteren Qi (Chi) enerjisinde görmüştür.
Bu elementler birbirleriyle karmaşık bir etkileşim içindedirler: Ağaç, ateşi besler ama toprağı yok eder; ateş, toprağı besler ama metali eritir; toprak, metali besler ama suyu emip bitirir; metal, ağacı yok eder ama suyu besler; su, ağacı besler ama ateşi söndürür.
Karşıtların mücadelesindeki (yin ve yang – dişil ve eril) bu olumlu ve olumsu etkileşimde, antik çağ filozofları var olan her şeyin gerçek temelini görmüşlerdir. Antik Çin’de bilinen sistemler ve organlar meridyenler tarafından bölünmüştür. Böylece bir enerji meridyenleri haritası ortaya çıkmıştır: Dişil meridyenler, dişil organların daha derinde yer almaları ve dolgun dokulu olmalarına uygun olarak uzuvların ve gövdenin iç (gizli) yüzeylerinden geçerler. Eril meridyenler ise içi boş organlarla örtüşür ve dış yüzeyde yer alırlar. Bunun istisnası, gövdenin iç yüzeyinde bulunan mide meridyenidir.
12 ana meridyen
Dolgun dokulu (zhang) ve içi boş (fu) organlara karşılık gelen 12 eş meridyen ve 2 eş olmayan meridyen vardır. Eril meridyenler ve dişil meridyenler farklılıklar gösterirler. Bu 14 meridyen geleneksel Çin tıbbında değişmez olarak kabul edilirler.
- AKCİĞER MERİDYENİ (P)
- KALIN BAĞIRSAK MERİDYENİ (GI)
- MİDE MERİDYENİ (E)
- DALAK MERİDYENİ (RP)
- KALP MERİDYENİ (C)
- İNCE BAĞIRSAK MERİDYENİ (IG)
- MESANE MERİDYENİ (V)
- BÖBREK MERİDYENİ (R)
- DOLAŞIM MERİDYENİ (MC)
- ÜÇLÜ ISITICI MERİDYENİ (TR)
- SAFRA KESESİ MERİDYENİ (VB)
- KARACİĞER MERİDYENİ (F)
Eril organlar enerji üretim yerleridir; dişil organlar ise enerji emilimi yerleridir. Tüm Eril meridyenler baş ile ilişkilidir (el meridyenleri biter, ayak meridyenleri başlar).
Dişil meridyenler göğüs bölgesinde başlar (ellerde sonlanır) ve biter (ayaklardan gelir). 12 ana meridyenin sol ve sağ olmak üzere iki simetrik dalı vardır.
Her kanalın sabit bir yerleşiminin olduğuna ve sinir gövdelerinin veya damarların türüne göre deriye yansıtılan iç kısma ve vücudun derinliklerinden geçen iç kısma ayrıldığına inanılmaktadır. Her kanal belirli sayıda noktayı (9 ila 67) birleştirir; bunların üzerindeki etki organın işlevsel bir değişimine yol açar. Bu tür değişiklikler enerjinin yeniden dağıtılması ve meridyenlerin dengesinin yeniden sağlanması ile ilişkilidir.
Meridyen faaliyetleri
Çi enerjisi, yaşamın taşıyıcısı olarak, kalpten başlayıp yine kalbe dönen kesin olarak tanımlanmış bir kapalı devre şeklinde dolaşır.
Çi enerjisinin organa en güçlü akışı organı olabilecek en etkin hâle getirir. Organların hem olumlu hem de olumsuz etkilere karşı en duyarlı oldukları zamanın bu en güçlü akış zamanıyla ilişkili olduğuna inanılır. Tüm organlar, meridyen ve ilgili organların en yüksek faaliyeti doğrultusunda üç gruba ayrılır:
- Sabah: Mide, dalak, pankreas, kalp, ince bağırsak;
- Gündüz: Akciğerler, kalın bağırsak, mesane, böbrekler;
- Gece: Dolaşım, üçlü ısıtıcı, safra kesesi, karaciğer.
Çi enerjisinin akışı nedeniyle, organın en yüksek enerjisi yerini durağanlığa bırakır. Meridyen etkinlik saatleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
İsim | Yıkım | Maks. etkinlik |
Safra kesesi meridyeni | ağaç | 23:00 — 1:00 |
Karaciğer meridyeni | ağaç | 1:00 — 3:00 |
Akciğer meridyeni | metal | 3:00 — 5:00 |
Kalın bağırsağ meridyeni | metal | 5:00 — 7:00 |
Mide meridyeni | toprak | 7:00 — 9:00 |
Dalak meridyeni | toprak | 9:00 — 11:00 |
Kalp meridyen | ateş | 11:00 — 13:00 |
İnce bağırsak meridyeni | ateş | 13:00 — 15:00 |
Mesane meridyeni | su | 15:00 — 17:00 |
Böbrek meridyeni | su | 17:00 — 19:00 |
Perikard meridyen | ateş | 19:00 — 21:00 |
Üç ısıtıcı meridyeni | ateş | 21:00 — 23:00 |
Sinirlerle bağlantı
Ayrıca, meridyenlerin merkezi sinir sistemi ve çevresel sinir sistemi ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır. Toplam 324 meridyen noktasından 323’ünün sinir yapılarının yakınında yer aldığı tespit edilmiştir. Noktanın ve ilişkili organın sinirlerle bağlantısı omuriliğin aynı noktasında veya yakın kesiminde gerçekleşir.
Omurga, beyinden gelen sinyalin ana organlara ulaştığı bir kanal görevi görür. Bu sinyalin geçişinin kalitesi ve miktarı kişinin sağlığına işaret eder. Herhangi bir omurda tıkanıklık adı verilen bir durum söz konusuysa, tüm bağlantı kesilir ve sinyal tamamen farklı bir niteliğe sahip olur.
Enerji bedeninin beslenmesi
Çin meridyenlerinden geçen enerjinin besini katı gıda değildir. Yediğimiz gıdalar hücrelerin, dolayısıyla da insanın tüm organlarının ve sistemlerinin canlılığını sağlayan enerji kaynaklarıdır. Çin meridyenleri diye adlandırılan enerji bileşenlerinin besini ise çakralardır. Çakralar insana yaratım enerjisinin girdiği yedi temel enerji merkezi (aslında bunların sayısı çok daha fazladır) alanlarıdır. Çakralarda dişil ile eril, yukarı ile aşağı ve sağ ile sol enerjilerin dengesi önemlidir. Tüm çakralar açıksa, her şey yolundadır ve kişi sağlıklıdır.